Dolar 32,5775
Euro 34,7903
Altın 2.501,90
BİST 9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mersin 22°C
Az Bulutlu
Mersin
22°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 26°C

Nefs Nedir?

Nefs Nedir?
22 Mart 2023 09:01
66.843

Nefs Nedir?
Nefs
 kelime anlamı olarak istemek ve arzulamak olarak bilinir. İnsan bedeni içerisinde bulunan ruh, nefs ile bağlantılıdır. İnsan bedeni ise arzulayarak yapmak istediği her şeyi nefsi ile gerçekleştirir. Arapça kökenli bir kelime olan nefs, aynı zamanda tasavvufta da kullanılmaktadır. Farklı özelliklere sahip olan nefsin terbiyesi mümkündür. Eğer nefsin her istediği şey insan bünyesi olarak ona verilirse, insanın aklı devreden çıkar ve nefsinin kölesi olur.

Bu yüzden nefsi bu gibi durumlarda öldürmek yerine, ıslah etme yöntemine gidilmelidir. Çünkü nefs helal ve haram demeden her şeyi istemektedir. İnsan aklı ise cuzi iradesi ile nefsinin meşru isteklerini yerine getirebilir ve onu terbiye edebilir. Terbiye edilmiş ve yola gelmiş olan nefs insanın aynı zamanda mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamasını sağlar. Nefs diğer bir anlam bakımında insanın özü demektir. İnsan bedeninin tüm ihtiyaçlarını da meşru ölçüde nefsi ile yapmaktadır. Bu yüzden nefsin ölümü diye bir şey yoktur. Nefs ölmeyeceği gibi ruhun vücuttan çıkması ile onun da istekleri ortadan kalkacaktır.
Tasavvufta Nefsin Mertebeleri Nelerdir?
Ruha ait ve onunla bağlantılı bir özellik olan nefs, insanoğluna her zaman kötülüğü emredir. Bu yüzden bir hadisi kutsi de yüce Allah nefs hakkında şöyle buyurmuştur. ”Ben nefsleri kendime düşman olarak yarattım. Kim nefsine muhalif olur ve nefsini benim istediklerim doğrultusunda terbiye ederse, mutlaka o kişi benim rızamı kazanmış” (Kaynak : Buhari) Tasavvuf ise nefsin en güzel terbiye edilebileceği ve en iyi şekilde yola getirebileceği ruhani bir akımdır.

Nefsini tasavvuf akımı doğrultusunda terbiye edenler her zaman ferah bulacaklardır. Nefsin ise tasavvufta birçok halleri ve mertebeleri vardır. Bu mertebelerde bulunan nefs insandan bazı isteklerde bulunur. Devamlı kötüyü ve çirkinliği isteyen nefsin önüne geçilmediği müddetçe, insan nefsi Allah’tan uzaklaşır ve nefsini ilah edinir. Nefsi zaten kafir olan insan, nefsinin kölesi olup doğru yoldan uzaklaşır. Eğer kafir ve Allah’a isyan eden nefsini yola getiren insan onu ıslah yöntemini seçerse, nefsi mutlu olur ve içerisinde bulunan nefsani arzuları hep Allah’ın istedikleri doğrultuda bulunur.

Tasavvufta nefsin mertebeleri şu şekildedir.

  • Nefs i Emmare
  • Nefs i Levvame
  • Nefs i Mülhime
  • Nefs i Mutmainne
  • Nefs i Raziye
  • Nefs i Mardiyye
  • Nefs i Kamile

gibi nefsin yedi tane derecesi bulunmaktadır. En alttan en yüksek dereceye kadar olan bu nefs mertebeleri, farklı istekleri ile insanın hayatına direkt olarak müdahale eder. Eğer Allah’ın insana vermiş olduğu akıl bu nefsin isteklerine uyarsa, insan bir boşluğa gider ve yüce Allah’tan uzaklaşır. İnsana verilen akıl nefsin kötü isteklerine karşı gelip onu ıslah yöntemini seçerse, tasavvufta Allah’a yaklaşır ve yüksek mertebeler ulaşır. Tasavvufta bulunan nefs mertebelerinin istekleri ise birbirinden farklıdır. Yedi tane olan nefs mertebelerine aynı zamanda atvar seba da denir. Her bir nefs farklı isteklere sahiptir.

Bu nefsin istekleri şu şekildedir.

  • Nefs i Emmare : Tasavvufta nefsin ilk başlangıç mertebesi olarak nefs i emmare olarak bilinir. Emmare ise kelime anlamı olarak emir veren demektir. Bu nefsin insana bazı vesveseler vererek onun kötü ve haram şeyler yapmasını ona emreder. Nefsi bu mertebeye ulaşmış olan kul ise sadece küçük günahlara değil, Allah’a şirk gibi büyük günahlara da bulaşır ve emri ilahiden çıkar. İnsan nefsinin emmare mertebesinde olması, onun ilahi emirden tamamen uzaklaşmasını sağlar. Bu ise kişinin helak olmasına sebebiyet verir.
  • Nefs i Levvame : Tasavvufun ikinci nefs mertebesi olan nefsi levvame, kişinin bazı günan olan şeyleri yaptıktan sonra pişmanlık duymasını sağlar. Bu nefs mertebesine sahip olan kişi büyük günahlardan uzak durur. Küçük olan günahları yapsa bile kendi kendine pişmanlık duyarak, neden bu günahı yaptığını nefsine kızgın olarak dile getirir. Aynı zamanda yapılan günahlardan dolayı bu kişi nefsini kınar ve ilahi emirler doğrultusunda kendini düzeltmeye çalışır.
  • Nefs i Mülhime : Bu nefsin bir özelliği Yüce Allah’ın zatından ve ortada olan sıfatlarından ilham almasıdır. Yüce Allah’ın emirleri doğrultusunda bir yönde olan bu nefs mertebesi, insanın hayatını en güzel şekilde yaşamasını sağlar. Nefsi bu mertebeye ulaşmış olan kişiler ise, gününün çoğu kısmını ibadet yaparak geçirirler. Allah’ı zikretmekten büyük keyif alırlar ve her zaman zikir yapmak isterler. Nefsini mülhime derecesine ulaştıran insan bazı dünyevi isteklerini terk ederek, yüzünü Hakkın istekleri doğrultusuna çevirir ve bu istekler üzerine yaşar.
  • Nefs i Mutmainne : Tasavvufa girip nefsini mutmainne derecesine ulaştırmış olan insan, dünyevi boş işlerden uzaklaşmıştır. Dünyadan gelecek tüm menfaatlere sırtını çevirmiş olan nefsi mutmainne, yüce Allah ile kalpden beraberdir. Kalbinin en gizli yerlerinde yüce Allah’ın sevgisini ve mutluluğunu hissetmektedir. Allah’a karşı yaptığı ibadetlerden mutluluk duyan bu kişi, her daim yüce Allah ile beraber olup ondan asla habersiz ve gafil değildir. Nefs artık mutmainne derecesine ulaştığı için Allah ile mutlu olmuştur.
  • Nefs i Raziye : Kamil insan vasfına sahip olan ve veli derecesine ulaşmış nefs mertebesidir. Oldukça önemli bir nefs mertebesidir ve Allah’tan gelen tüm hükümlere razı olmuştur. Yüce Allah nefsi raziye derecesine ulaşmış olan kuluna imtihan gereği bela ve musibette verse, bu kul Allah’tan gelen belaları da hoş karşılar ve bu belalardan mutlu olur. Yüce Allah’ın kendisine koymuş olduğu tüm hükümlere razı olur ve asla ondan gelen belalara isyan etmez. Velilik makamında olan önemli bir nefs mertebesidir ve her kula nasip olmaz.
  • Nefs i Mardiyye : Tasavvufun üst nefs mertebeleri içerisinde yer almaktadır. Velilik makamının üzerindedir ve nefsini mardiyye derecesine ulaştırmış olan insandan yaradan razı olmuştur. Yüce Allah’ı razı eden bir kulun ahirette olan yeri ise sadece cennettir.
  • Nefs i Kamile : Yedi nefs mertebesinin en üst makamıdır. Bu nefs mertebesinde olan kişi varlık sırrına ulaşmıştır. Yüce Allah’ın izni ile bazı mucizeler ve kerametler gösterir. İnsanı kamil olan bu kul, dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşmıştır.

Nefsi emmare gibi devamlı kötülüğü emreden bir nefsten, nefsi kamile gibi mutluluğa ulaşmış bir nefse geçmek ise kişinin akli yollarını kullanarak mücadele etmesi ile gerçekleşmektedir. Bu mertebelere ulaşmak için kişin nefsi ile cihat etmesi ve riyazat haline bürünmesi gereklidir. Bu önemli mertebelere kişi olduğu yerden ulaşamaz. Her insan nefsinin aynı zamanda toplam da 19 adet afeti bulunmaktadır. Bu afetlerden kurtulan kişiler en üst nefs mertebesine ulaşır ve insanı kamil olurlar.

Yüce Allah insanı bir vücut üzerinden yarattıktan sonra içerisine ruh ve beraberinde isteklerini yönlendirmesi için nefs vermiştir. Bu nefsin içerisine de cimrilik, isyan, fitne, kibir, gurur ve küfür gibi razı olmadığı 19 adet özellik koymuştur. Kim ki bu kötü huyları nefsinden uzaklaştırır ve yüce Allah’ın emri doğrultusunda nefsini terbiye ederse, en yüksek nefs mertebesine ulaşır ve yüce Allah’ı razı eder. Aksi takdirde nefsini devamlı kötülüğü emreden nefsi emmare derecesine indirir ve onun isteklerine söz geçiremezse, küfür ve bataklığın içerisinde kaybolup gider.
Kuran-ı Kerim’de Nefsin Mertebeleri İle İlgili Ayetler Nelerdir?
Yüce Allah (azze ve celle) insan nefsinin kendi yolunda olmasını ister. Fakat Allah’a isyan eden ve kafir olan insan nefsi, ancak terbiye ile yola gelir. İnsanoğlu ise nefsinin kötülüklerini aklını kullanarak ilahi emir doğrultusunda yönlendirmeli ve kendisini yaratan Rabbini razı etmelidir. Allah-u Teala ise insan nefsi ve bu nefsin mertebeleri ile ilgili Kuran-ı Kerim’de bazı ayetler yollamıştır. Bu ayetler ise bizlere nefsimizi daha iyi tanımamızı öğretmektedir.

Kuran-ı Kerim’de nefsin mertebeleri ile ilgili ayetler şu şekildedir.

  • ”Ey mutmainne olmuş nefs, sen Rabbinden razı olarak ona dön” (Kaynak : Fecr Suresi Ayet 27) Yüce Allah bu ayeti ile kendinden razı olmuş olan ve mutmainne derecesine ulaşmış nefsten bahsetmektedir. Bu derece nefsin ulaşması ise yüce Allah’ın insana vereceği imtihanları geçmekle olmaktadır.
  • ”İnsanda bulunan nefsi emmare her zaman kötülüğü emreder. İnsanın günah işlemesini ve her zaman kötü olan şeyleri yapmasını kendisine telkin eder” (Kaynak : Yusuf Suresi Ayet 53) Bu ayette ise kötülüğü devamlı emreden ve nefsi emmare derecesine ulaşmış olan nefs ile ancak, riyazet ve mücahade yaparak cihat edilir ve emmare derecesinde nefsin yüksek derecelere ulaşması sağlanır.
  • ”Kendini kınayan nefse yemin ederim” (Kaynak : Kıyamet Suresi Ayet 2) Bu ayeti kerime ile Allah azze ve celle hazretleri, yaptığı hatadan dolayı kendini kınayan ve nefsi levvame derecesine ulaşan nefse yemin etmektedir.
  • ”Allah insan nefsine ve kendisine düzgün bir şekilde biçim verdi. Daha sonra insanın içerisine koyduğu bu nefse hem kötülüğü, hem de takvalı olmayı ilham etti. Benliğini temizleyerek nefsini temizleyen ve arındıran insan, gerçekten kurtuluşa erişmiştir. (Kaynak : Şems Suresi Ayet 7) Allah-u Teala ise bu ayeti ile insan nefsinin mulhimme derecesini bizlere anlatmaktadır.

Nefsin diğer mertebelerini gösteren Kuran ayetleri bulunmaktadır. Nefsi terbiye etmek ve yüksek derecelere çıkarmak isteyen kişiler ise, mutlaka mürşidi kamil olan ve hayatını yüce Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda yaşayan kişilere müracaat etmelidir. Tasavvuf yolu ise tek başına yaşanabilecek bir yol değildir.

Ehli sünnet yolunda olan ve nefsini kamil derecesine erişmiş olan veli vasfında bir mürşid (hoca) bulmalı ve bu kişinin yaşantısını kendimize örnek almalıyız. Aynı zamanda sevgili Peygamberimizin hayatını çok iyi şekilde okumalı, kendisinin bizlere nasıl bir hayat tarzı ile yaşamamız gerektiğini öğrenmeli ve bu şekilde istikamet üzere yaşamalıyız. Nefsin mutmain ve mutlu olması ise ancak bu şekilde olmaktadır.

ETİKETLER: ,
𝐓𝐄𝐊𝐀𝐒𝐔𝐑 ®
YORUMLAR

  1. Enes dedi ki:

    Bence nefsimize yenik düşen insan gaflettedir.

  2. Emre Alan dedi ki:

    Allahın Rızasını Kazanmak İçin Çabalayan Kim varsa Yer yüzünde içine huzur versin ve ahirette cennetle müjdelesin inşallah