Mekke’nin Fethi

Mekke’nin Fethi
Mekke’nin fethi Müslümanlar açısından ayrı öneme sahiptir. Her gün milyonlarca Müslümanın yüzünü döndüğü ve namaz kıldığı Kabe-i Muazzama, Mekke şehrinde bulunmaktadır. Tevhidin timsali ve Kabenin bulunduğu şehir olan Mekke, aynı zamanda çok mübarek bir şehirdir. Sevgili Peygamberimiz ise 571 yılında Mekke şehrinde doğmuştur. Mekke şehri aynı zamanda Peygamberimiz gözünde ayrı öneme sahip olan bir beldedir. Çocukluğu Mekke şehrinde geçen ve Peygamberliğini ilan ettikten sonra yapılan zulüm ve baskılar sonucu doğduğu şehirden hicret etmek zorunda gelen sevgili Peygamberimiz, Mekke şehrine her zaman kalbinin köşesinde ayrı yer vermiştir.

Sevgili Peygamberimiz doğduğu Mekke şehrinden Medine’ye, 622 yılında hicret etmiştir. Mekke’nin feth edilmesi ise İslam tarihinde ayrı bir yer edinmiş ve tarihe geçmiştir. Bu önemli olay sonrası ise Müslümanlar ile Kureyş kabilesi arasında yaşanan ve sekiz yıl süren savaşların sonunun gelmiştir. Mekke feth edildikten sonra Arap Yarımadasında İslam daha hızlı şekilde yayılmıştır. Mekke’nin feth edilmesi aynı zamanda barışın gelmesini, cahiliye devrinin sona ermesini sağlamıştır. Aynı zamanda Mekke fethi ile ilgili Kuran-ı Kerimde bulunan Fetih Suresi bulunmaktadır.
Mekke Fethinin Anlamı ve Önemi
Müslümanlarca en önemli günlerin başında gelen Mekke’nın fethi, tarih boyunca ayrı bir öneme sahiptir. Tarihler 11 Ocak 630’u gösterirken Efendimizin önderliğinde Mekke fethedilmiş oldu. Bu feth sonrası Müslümanlar Mekke’yi Kureyşlilerin elinde kurtardı. Mekke fethinin anlamı ve önemi ile ilgili birçok gelişme yaşandığı gibi, bu olaylar da tarih kitaplarında yerini almıştır. Müslümanlar ise her yıl Mekke’nin fethedilmesini, bulundukları şehirlerde Kuran-ı Kerim okuyarak kutlamakta ve bu önemli hadiseyi bir kez daha yaşamaktadırlar.
Mekke Nasıl Fethedildi?
İslamiyetin yayılmasına neden olan olayların başında gelen Mekke Fethi, aynı zamanda cahiliye toplumunun adetlerinin de ortadan kalkmasını sağladı. Mekke fethedilmeden önce cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri toprağa gömülüyordu. Mekke fethedildikten sonra İslami barış ortaya çıktı ve cahiliye adetleri ortadan kalktı. Fetih süreci ise bazı meşakatler ve zorluklar içerisinde gerçekleşti.

Mekke fethi ise şu olaylar sonucunda gerçekleşti.

• Mekkeli Kureyş kabilesi içerisinde yer alan Beni Bekir kabilesi, Hudeybiye Antlaşmasına aykırı davrandı. Bu sırada Müslümanların himayesinde bulunan Huzza kabilesi bulunuyordu. Kureşyliler ise bu kabileye saldırdılar.
• Bu olayların gelişmesi sonucu sevgili Peygamberimiz Kureyşlilere haber gönderdi. Gönderdiği haberde ise saldırıda bulunan kabileye ittifakın sona erdirilmemesi halinde, antlaşmanın biteceğini söyledi. Efendimizin bu teklifi ise Kureyşiler tarafından kabul görmedi.
• Sevgili Peygamberimiz ise İslam ordusunu toplamaya başladı. Efendimiz komutasında on bin kişilik İslam ordusu bir araya geldi. Tarihler 31 Aralık 629’u gösterdiğinde ise, Mekke’nin fethedilmesi için savaş hazırlarına başlandı.
• Efendimiz İslam ordusunu dört kola ayırdı. Sağ, sol ve üçüncü ile dördüncü kol olmak üzere dört kol olan İslam ordusunun başına, farklı kumandanlar tayin etti. Sağ kolun kumandanı ise Seyfullah ünvanına sahip olan Hazreti Halid Bin Velid idi. Sol kolun başına ise efendimiz, Hazreti Zubeyr Bin Avvam’ı tayin etti. Halid Bin Velid Mekke’ye efendimizin emri ile aşağı taraftan inecekti. Hazreti Zubeyr ise Küda denilen mevkiden Mekkeye inecekti. Üçüncü kolda ise kumandan olarak Hazreti Saad Bin Ubade vardı. Bu kol ise ensar birliklerinden ibaretti. Üçüncü kol ise Saad kumandasında Mekke’ye Seniyye tarafından inecekti. İslam ordusunun dördüncü kolunun başında ise Hazreti Ubeyde Bin Cerrah vardı. Bu ordu ise piyade birliklerinden oluşmaktaydı. Bu ordu ise Mekke’ye üst taraftan girecekti.
• Daha sonra Efendimiz tüm İslam ordusu kumandanlarına şu emri verdi. ”Size başkası karşı koymadığı ve size saldırılmadığı sürece, sizler de hiç kimse ile çarpışmayacak ve onları öldürmeyeceksiniz. Efendimize gelen bu ilahi emirin dışında olan kişiler vardı. Bu kişiler ise Kabenin altına girseler bile öldürülecekti. Öldürülmesi emrolunan kişiler ise şunlardı. Kureyne, İkrime Bin Ebi Cehil, Abdullah Hilal Bin Hattal, Habbar Bin Esved Bin Muttalib, Abdullah Bin Saad Bin Ebi Serh, Ernebe, Mıkyes Bin Suhabe El Leysi, Hint Binti Utbe Bin Rebia, Hüveyris Bin Nukayz ve şarkıcı olan Sare idi. Bu kişilerin ilahi emir dışında tutulmasının ise nedenleri arasında; Efendimizi ve Müslümanları küstahca hicvetmeleri, Müslümanlara işkence yapmaları gelmekteydi. Bu yüzden bu kişilerin affı olmayacak ve görüldükleri yerde öldürülceklerdi.
• Sevgili Peygamberimiz Mekke’yi fethetmek için İslam ordusunu toplarken, Cebrail aleyhisselam tarafından kendisine, Fetih Suresi ile ilgili ayetler nazil oldu. Bu ayette ise Efendimize şu şekilde hitap ediliyordu. ”Sizlere karşı koyulmadığı ve saldırıya uğramadığınız süresince, sizler de hiç kimse ile çarpışmayacaksınız. Ve hiç kimseyi öldürmeyeceksiniz” (Fetih Suresi)
• Bu sure nazil olduktan sonra Efendimiz ve beraberindeki İslam ordusu Mekke’ye girdi. 11 Ocak 630 tarihinde Mekke fethi gerçekleşti.

Fetih gerçekleştikten sonra şehirde barış ve huzur oluştu. Fetih sonrası kabilelerin onlarca ve yüzlerce gönderdiği heyetler sonrası, İslamiyeti kabul ettikleri ortaya çıktı. İslamı kabul ettikten sonra Medine ile birleşmek istendi. Medine ile birleşilmesi sonucu Müslümanlık, tüm Arap yarımdasına kadar genişledi ve insanlar, kitleler halinde Müslüman olmaya başladılar. Mekke’nin fethi ırasında ise sevgili Peygamberimiz İslam ordusunun başında bulunan komutanlardan, hiç bir cana kıyılmamasını istiyor ve bu emirleri kendilerine söylüyordu.

Efendimizin bu lafı sonrası İslam birliğinin başında olan Saad Bin Ubade, bugün savaşma vaktidir diyordu. Alemlerin efendisi ise bu lafından sonra Saad Bin Ubadeyi görevinden alıyordu. Çünkü feth yapılırken efendimize kan dökülmemesi ve kimsenin öldürülmemesi emri gelmişti. Hazreti Muhammed (sallalahu aleyhi vessellem) ordusu Mekke’yi fethettikten sonra efendimiz, genel af ilan etti ve kimsenin zarar görmeyeceğini herkese ferman yolu ile duyurdu. Daha sonra ise efendimizi bizzat kendisi Kabe’ye gitti ve 360 tane putu eli ile tek tek devirdi. Daha sonra Allah’ın bir olduğunu ve Hazreti Muhammed’in onun son elçisi olduğunu söyleyerek Kabe’yi Müslümanlar ile beraber tavaf etti. Kabeyi tavaf eden sevgili Peygamberimiz hutbe okudu ve Müslümanlara imam olarak namaz kıldırdı.
Mekke’nin Fethi İle İlgili Ayetler Nelerdir?
Kuran-ı Kerim’in 48’inci suresi olan Fetih Suresi, Mekke’nin fethi ile ilgili ayetleri biz Müslümanlara bildirmektedir. Mekke’nin fethi ile ilgili ayetler ise direkt olarak Efendimize hitap etmekte, bu ayetler ile yüce Allah Peygamberine, Mekke şehrini nasıl feth edeceğini söylemektedir.

Mekke’nin fethedilmesi ile ilgili ayeti kerimeler şu şekildedir.

• Ey Muhammed! Şüphesiz ki biz sana apaçık olan bir fetih verdik. (Kaynak : Fetih Suresi Ayet 1)
• Alemleri yaratan o Allah ki, Mekke’nin göbeğinde siz iman edenlere, kafirlere karşı zafer nasip etti. Ve sonra onların ellerini sizden, sizlerin ellerini de onlardan çekti. Yüce Allah (azze ve celle) yaptığınız her şeyden haberdar ve yaptıklarınızın hepsini bilmektedir. (Kaynak : Fetih Suresi Ayet 24)

Alemlerin sahibi olan yüce Allah (celle celaluhu) Peygamberine ve akabinde Müslümanlar, Mekke’nin fethedilmesi ile müjde vermiş ve bu fethi ayetleri ile kendilerine anlatmıştır.
Mekke’nin Fethi İle İlgili Hadisler Nelerdir?
Müslümanların Kabesinin bulunduğu güvenli ve kutsal şehir Mekke-i Mükerremedir. Mekke-i Mükerreme Kuran-ı Kerim’in bazı ayetlerin de güvenli şehir olarak geçmektedir. Bu ayet ise şu şekildedir. ”Ve bu güvenli Beldeye” (Kaynak : Tin Suresi Ayet 3) Sevgili Peygamberimize feth ile müjdelenen Mekke şehri, aynı zamanda insanların akın akın İslamiyeti kabul etmesini sağlamıştır. Sevgili Peygamberimiz ise Mekke’nin feth edileceği ile ilgili bazı hadisi şerifler beyan etmiştir. Mekke’nin fethi ile ilgili hadisler günümüze kadar sahih kaynaklar ile bizlere kadar gelmiştir.

Bu hadislerden bazıları şunlardır.

• Efendimizin güzide sahabeleri arasında yer alan İbni Abbas, sevgili Peygamberimizin hadisini şu şekilde rivayet etmiştir. ”Mekke feth olduktan sonra artık başka bir yere hicret etmek yoktur. Fakat cihat ile beraber niyet vardır. Cihad için çağrıldığınız zaman hemen katılın” (Kaynak : Buhari Cihad 1)
• İbni Abbas Mekke feth olduğu zaman Efendimizin sözlerini bizlere şu şekilde rivayet etmiştir. ”Bu belde (Mekke) dokunulmaz ve saygındır. Yüce Allah ise burayı harem kıldı. Bu beldede savaşmak ise benden (Peygamberimizden) önce hiç kimseye helal kılınmadı. Bana (Peygamberimize) ise bir gün içerisinde helal kılındı. Bu beldenin haram kılınması ise, Alemlerin tek sahibi olan Allah’ın haram kılması ile haram kabul edilmiştir” (Kaynak : Nesai Menasikül Hac 111)
• İbni Ömer ise Efendimizin Mekke Fethi günü şu hadisini bizlere rivayet etmiştir. ”Hamd etmek Mekke’nin fethedilmesi vaadini yerine getiren ve kuluna (Hazreti Muhammed) yardım ederek onu düşmanlarına karşı koruyan, onu düşmanlarına karşı galip çıkaran Allah-u Tealaya mahsustur” (Kaynak : İbni Mace Diyat 5) Efendimiz ise bu hadisi şerifi Kabenin merdiveni üzerine çıkıp ayakta iken söylemiştir.
• Efendimizin Mekke hakkında söylediği bir hadisi şerifi ise şu şekildedir. Hadis-i şerifi İbni Abbas rivayet etmektedir. ”Ey Mekke sen ne güzel bir memleketsin. Benim için ne kadar da sevimlisin. Bana karşı gelen kavmim beni senden hicret etmeye sebep olmasa ve çıkarmasa, senden başka hiç bir şehirde yaşamazdım” (Kaynak : Tirmizi Menakıb 68)

Mekke fethi ile ilgili hadisi şerifler sahih hadis kitaplarında geçmekte ve günümüze kadar sağlıklı bir şekilde bizlere gelmektedir. Mekke feth edildikten sonra sevgili Peygamberimiz genel olarak af ilan etmiştir. Efendimiz fetih sonrası ise bazı cahiliye adetlerini kaldırmıştır. Sonra efendimiz fetih sonrası şu sözleri söyleyerek halka hitap etmiştir. ”Allah tektir ve ondan başka bir yaratıcı yoktur.

Tek o vardır. Onun hiç bir benzeri ve ortağı yoktur. Allah vaat ettiğini yerine getirerek kuluna yardım etmiştir. Kabe de hizmet ve hacılara su dağıtma dışında bütün cahiliye adetleri ayaklarımın altındadır ve kaldırılmıştır. Tüm mal va kan davaları ise bitmiştir. Ey Kureyş kabilesi, Allah sizden cahiliyet zamanında olan şeyler ile gururlanmayı. soylarınız ile böbürlenerek kibirlenmeyi yasakladı. Bütün insanlar Adem’den dünyaya gelmiştir. Adem ise Allah’ın topraktan babasız olarak yarattığı insandır” (Kaynak : İbni Mace Diyat 5, Ahmed İbni Hanbel 2/11, Tirmizi Tefsir 49/3270)

Efendimiz daha sonra halka hitaben Kuran-ı Kerimden şu ayetleri okudu. ”Ey İnsanlar. Biz sizi bir dişi ile bir erkekten yarattık. Sizleri kibirlenerek övünmek için değil, birbirleriniz ile tanışmanız için kabile ve milletlere ayırdık. Allah-u Teala katında ise en üstün olanınız, takvalı olan ve onun emirlerine uyarak ondan en çok korkanınızdır. Şüphe yoktur ki Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberi olan yaratıcıdır” (Kaynak : Hucurat Suresi Ayet 13)

Google