Deprem ve Günah İlişkisi

Deprem ve Günah İlişkisi

Deprem ve günah ilişkisi özellikle son günlerde ülkemizde olan zelzeleler ile gündeme gelmiştir. İnsanlar ise depremlerin insanların işlemiş oldukları günahlar dolayısı ile mi olduklarını merak etmektedirler. Ülkemiz deprem kuşağı üzerinde olan bir ülkedir ve her gün ülkemizin farklı yerlerinde yer sarsıntıları olmaktadır. Ülkemiz her ne kadar deprem bölgesinde olsa da ve deprem de bir doğa olayı olarak görülse de, bu olayların günahlar ile olan bağlantısı oldukça fazladır.

Hatta depremlerin sıklıkla olmasının ve bunun nedenlerinin neler olduğu ile ilgili sevgili peygamberimizin hadisi şerifleri vardır. Bu hadisi şerifler de günümüzde yaşayan insanların yaşam biçimlerinin yanlış olması ile belli orantıda olduğunu açıkça göstermektedir. Deprem ve günah ilişkisini birbirinden ayırmak ve alakasız bulmak ise son derece yanlıştır. Böyle bir yanlış düşünce ise insanın dini değerlerden soğumasına ve inancının giderek azalmasına sebebiyet verecektir.

Hatta deprem ile ilgili Kuran-ı Kerim’de sure olup, bu surenin ismi Zilzal Suresi’dir. Bu surede yüce Allah kıyamet günü yaşanacakların nasıl olacağını bizlere anlatmakta, ve bu olayların zelzeleler ile başlayacağını haber vermektedir. Böyle bir ayet varken depremin günah ile bir alakasının olmadığını söylemek ise tamamen batıl bir görüştür ve bu zihniyette düşünmek oldukça yanlıştır.
Depremlerin Günahlarla Olan İlişkisinin Önemi Nedir?

Deprem ve yer sarsıntıları açık bir şekilde Allah’ın ikazıdır. Allah kullarını dünyaya kendi emir ve yasaklarına uymaları için göndermiştir. Fakat toplumumuzda Allah’ın emirlerine çok az kesimin uyması ve çoğunluğun bu emirlerden yüz çevirmesi, ilahi azabın olmasını üzerlerine çekmektedir. İyi ve kötü kişi demeden yüce Yaradan zelzeleler ile günah işlenen milletleri cezalandırmaktadır. Allah bu azap ile de bir nevi kendisini unutanlara hatırlatmadır. Bu ilahi azabında yüce Allah tarafından bilinen bazı hikmetleri vardır.

Kullar bu hikmetleri anlayamasa da, feraseti olan ve yüce Allah’a her daim yönelen kullar bu hikmetlerden habersiz değillerdir. Depremlerin günahlar ile olan ilişkisinin önemi de Kuran ayetleri ve Peygamberimizin hadisleri ile apaçık şekilde ortaya çıkmaktadır. Özellikle yüce Allah yollamış olduğu Peygamberlerini yalanlayan kavme büyük depremler vermiş ve bu kavmi acı bir şekilde cezalandırmıştır. Günümüzde ise açıktan yapılan bazı günahların olması, yüce Allah’ın emirlerinin yapılmamış aynı zamanda azabın oluşmasına sebebiyet vermektedir.

Özellikle faiz ve fuhuş gibi Allah’ın büyük haram saydığı günahlar işlenmekte ve bu gibi günahlar hafife alınmaktadır. Helal ve haram kavramları gün geçtikte unutulmakta ve kişinin kazandığı paranın önemi artık değersiz hale gelmektedir. Ve bu gibi günahlar ise her ne kadar bir doğa olayı olsa da, şiddeti derecesi ile depremlerin çoğalmasına sebebiyet vermektedir. Oluşan depremlerin insanların yaptıkları günahlar ile bağlantılı olduğu gerçeği ise İslam alimlerince açıkça ifade edilmektedir. İslam alimlerinin hadisi şeriften yola çıkarak ifade ettikleri durum ise şu şekildedir. Yeryüzünde zulüm çoğalır ve zina açık şekilde yapılmaya başlanırsa, zelzelelerin gelmesi kaçınılmazdır. Diğer bir ifade ile iki tane ”Z” olursa, üçüncü ”Z’ yani zelzele meydana gelir demişlerdir.

Deprem İle İlgili Ayetler Nelerdir?

Alemlerin Rabbi olan Allah kainatı sebepler üzerine yaratmıştır. Bu sebepler içerisinde yaşayan insan ise, Allah’ın kendisini imtihana çekeceğini bilmelidir. Çünkü yüce yaradan Kuran-ı Kerim’de bir ayetinde şöyle buyurmaktadır. ”Sizden öncekilerin başına gelenler, sizlerin de başına gelmedikçe ve bu gibi şeyler ile imtihan edilmedikçe cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz” (Kaynak : Bakara Suresi Ayet 214) ayeti açıkça yüce Allah’ın kullarını bazı imtihanlar ile sınayacağını belirtmektedir. Deprem de insanların imtihan edildiği doğal afetlerden bir tanesidir.

Depremler gibi Allah-u Teala kullarını mallardan eksilterek, evlatlarını alarak da imtihan etmektedir. Bu ayet ise şu şekildedir. ”Bizler sizi biraz açlıkla ve mallardan eksilterek, evlatlarınızı sizden alıp sınarak imtihan edeceğiz” (Bakara Suresi Ayet 155) Bu ayetlerden de anlaşılacağı üzere insanoğlu bu dünyada imtihan edilecektir. Bu imtihan ise ölüm anına kadar devam edecek, imtihanı başarı ile verenler de yüce Allah’ın ilahi rızasını kazanarak cennete gideceklerdir. Bu imtihanlar içerisinde yer alan doğal afet depremlerdir. Depremlerin sıklıkla olması insanların işlemiş olduğu günahların çokluğundan dolayıdır. Kuran-ı Kerim’in açık bir ayeti ise bizlere depremlerin neden daha fazla olduğunu göstermektedir.

Bu ayet ise şu şekildedir. ”Sizlerin başına gelen musibetler, kendi elleriniz ile yapıp kazandığınız günahlardan dolayıdır. Allah ise çok günah işlemenize rağmen yaptığınız bazı günahları gene de affetmekte ve siz iman edenlere merhamet etmektedir” (Kaynak : Şura Suresi Ayet 30) Bu ayetten de açık bir şekilde anlaşılacağı üzere, işlenen bazı günahlar belaların insanların üzerine gelmesine sebebiyet vermektedir. Bu belalardan bir tanesi ise sıklıkla olan depremlerdir. Özellikle yeryüzünde sıklıkla işlenen fuhuş gühahı, efendimizin hadisinde de belirtileceği gibi zelzelelerin daha fazla olacağını bizlere göstermektedir.

Deprem ile ilgili ayetler ise Kuran-ı Kerim’de şu şekilde geçmektedir.

• ”Gökte bulunanın sizleri yerin dibine sokmayacağına ve batırmayacağına nasıl emin oluyorsunuz? Bir de bakmışınız ki yeryüzünde bulunan her şey alt üst olmuştur” (Kaynak : Mülk Suresi Ayet 16)
• ”Kendilerine her taraftan çeviren ve kuşatan gökyüzüne bakıp da hiç düşünmezler mi? Eğer biz dilersek onları yerin kat kat dibine geçiririz. Onların üzerlerine gökyüzünden parçalar düşürürüz. Kuşku yoktur ki bunların hepsini yapmaya Allah’ın gücü yeter. Allah’a yönelen her kul için de bunları düşünmek ve bu olacaklardan ders almak vardır” (Kaynak : Sebe Suresi Ayet 9)
• ”Ey İnsanoğlu. Rabbinize karşı koymaktan ve gelmekten uzak durun. Kıyamette gününde meydana gelecek olan sarsıntı ise gerçekten çok büyük bir olaydır. O sarsıntıyı gördüğünüz zaman, çocuğunu emziren anne evladını unutacaktır. Hamile olan kadın ise korkusundan karnında olan çocuğu düşürecektir. Ve sonra insanlar sarhoş değilken, sanki sarhoş gibi olacaklardır. Çünkü kıyamet günü Allah’ın azabı ise çok çetin olacaktır” (Kaynak : Hac Suresi Ayet 1-2)

Yüce Allah depremlerin olacağı ile ilgili başka bir suresinde ise şöyle buyurmaktadır. ”O şiddeti fazla olan depremler nihayet onları yakalayıverdi ve onları bulundukları yurtlarında yere serdi” (Kaynak : Araf Suresi Ayet 91) Gene aynı surenin başka bir ayetinde Allah-u Azümü Şan depremler ile ilgili şöyle buyurmuştur. ”O dehşet verici sarsıntı onları bulundukları yurtlarında yakaladı ve yere serdi” (Kaynak : Araf Suresi Ayet 78) Ayetlerden de anlaşılacağı gibi sıklıkla olan depremlerin bir ibret olarak görülmesi gerektiği ve insanların da işledikleri günahlardan uzak durmaları bizlere Allah tarafından açıklanmaktadır. İnsanlar ise işledikleri günahlardan uzaklaştıkça ve Allah’ın kendilerine uymaları gereken ilahi emirlerini okuyarak amel ettikçe, depremlerin daha az olacağı aşikardır.

Çünkü Allah kendisine inanan ve yolundan giden hiç bir kulunu deprem gibi kötü afetler ile sınamaz. Eğer bir Müslümanın kaderini yüce Allah deprem olarak ve deprem sonrası göçük altında kalarak yazdı ise, en başta yazılan kader bir daha silinmez ve o kişi deprem dolayısı ile imanı gereği şehit hükmünde olur. Çünkü efendimizin hadisinde de belirtildiği üzere, üç kişi imanı olduğu müddetçe şehit hükmendedir demiştir. Bu şehitlerden bir tanesi ise deprem altında kalan kişidir. İmanı olup deprem altında ruhunu Allah’a teslim eden kul, dünya şehidi olarak görülür ve Allah katında da o şekilde kabul görür. Deprem ile ilgili olan diğer bir ayette ise yüce Allah bizlere şöyle buyurmuştur.

”Yer yaman bir sarsıntı ile sallanmaya başlandığında, içerisinde bulunan ağırlıkları dışarıya fırlattığında, o zaman insan ne oluyor? dediğinde, o günde yer Allah’ın dilemesi ile bütün olanları anlatır. Çünkü Rabbi yere bu şekilde yapmasını vahyetmiştir” (Zilzal Suresi Ayet 1-2-3-4-5) Zilzal kelime anlamı olarak zelzele (deprem) demektir ve Kuran- Kerim’in 99’uncu suresidir. Kıyamet günü olacak olaylardan bahsetmekte ve bu olayların yerin altında meydana gelecek zelzeleler ile olacağından bahsetmektedir. İman sahibi olan tüm Müslümanların ise, deprem gibi afetlerden ders alması ve hayatlarını günahtan uzak olarak yaşamaları en doğru davranış olacaktır.

Peygamberimizin Deprem İle İlgili Hadisler Nelerdir?

Kuran ayetleri ile açık bir şekilde depremin günahlardan dolayı olduğu bizlere yüce ALLAH tarafından anlatılmaktadır. Bu hususa ise alemlerin sultanı olan Hazreti Muhammed’de (sallalahu aleyhi vessellem) hadislerinde yer vermiştir. Günümüze kadar gelen sahih hadislerde efendimiz, işlenin günahların deprem gibi afetlere sebebiyet vereceğini söylemiştir.

Peygamberimizin deprem ile ilgili hadisleri şu şekildedir.

• Yeryüzünde zina açık bir şekilde işlenir hale gelir ve yayılırsa zelzeleler fazlalaşır. (Kaynak : Deylemi)
• Deprem ile ilgili efendimizin büyük kıyamet alametleri ile ilgili hadisleri bulunmaktadır. Efendimiz kıyamet yaklaştığında İsa gökten inecek, mehdinin nüzul olacak, deccal çıkacak ve büyük depremler olacak şeklinde ifadesi bulunmaktadır. (Kaynak : Buhari)
• Sevgili Peygamberimizin bir hadisinde ise şu şekilde buyurulmaktadır. Allah-u Teala Hazratleri meydana gelen depremleri iyi olan kişiler bir öğüt, mümin kişilere şuurlanmaları için bir rahmet, kafir olanlara ise azap olarak verir. (Kaynak : İ. Asakir)
• Bir hadis-i şerifte ise efendimiz; yangında ölen, suda boğulan ve göçük altında kalarak can verenlerin şehit hükmünde olduğunu söylemiştir. (Kaynak : İbni Asakir)
• Sevgili Peygamberimiz sahih hadisi şerifinde şöyle emretmiştir. Faiz ile zinanın yaygın hale gelmesi, Allah’ın azabına müstehak olur ve yüce Allah o kavme depremler gönderir. (Kaynak : Hakim)

Efendimizin depremler ile ilgili hadisi şerifleri bu kadar değildir. Ümmeti Muhammed’in başına gelen bu depremler aynı zamanda eski kavimlerin de başlarına gelmiştir. Bir hadis ise şu şekildedir. Eski milletlerin olduğu yerlere deprem ile azap edildi. Bu milletlerin içerisinde sadece kötü kişiler yoktu. İyiler de bunların içerisinde deprem gibi azaba uğradılar. İyi olmalarına rağmen Allah onlara da deprem ile ceza verdi. Çünkü o iyi kişiler, açıktan bir günah işlendiği zaman müdahale etmiyorlar ve o günahın yapılmasını önlemiyorlardı.

(Kaynak : Tabarani) Bu hadisi şeriften de anlaşılacağı gibi deprem gibi bazı afetler sadece günahkar ve fasık olanlara gelmemektedir. İşlenen günahlara müdahale etmeyen iyilerin başına da gelmektedir. Bu yüzden açık bir şekilde günah işlenirken susmamalı ve o günahın işlenmemesi için gayret göstermeliyiz. Yoksa azap iyi ve kötü insan demeden genel olarak o kavmin üzerine Allah tarafından gelir. Kuran-ı Kerim’in en başta gelen ve oldukça önemli olan hususlarından bir tanesi, emri bil maruf ve nehyi anil münkerdir. Yani iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmaktadır. Bu davranış ise Allah’ın en çok sevdiği bir haslettir ve ilahi rızanın kazanılmasına sebebiyet vermektedir.